16 Ekim 2007 Salı

BALIKÇI ARKADAŞLARIM

Diğer bir hobim de balık avlamak, balıkçıların resimlerini yapmak bana büyük keyif veriyor.Bunlar benim balıkçı arkadaşlarım İzmit Halıdere'den.
Sık sık balık avlamaya giderim. Ne soğuk ne de sıcak hava vız gelir. Aklıma her gelişinde benim çantam her zaman hazır beni bekler. Çünkü balıktan gelir gelmez hazır vaziyete getirir, yerine koyarım.
Bu işten büyük keyf alır ne uyku ne yemek nede su vallahi hiç aklıma gelmez. Her tuttuğum balık ayağımı yerden keser, başımı döndürür. Bu tatlı bir hastalık, bir tutku. Her türlü malzemem var istediğim takımları kendim hazırlarım, iğneleri balığına göre bağlarım. Hiç hazır takım kullanmam. Balık tutmak kadar oda çok zevkli inanın.
Aklıma eser bir olta kamışı alırım, evde olduğunu hemen unuturum ve sevdiklerime hediye ederim. Buda beni çok mutlu eder.
Kıyıdan avlanırken herkesten çok tuttuğumda, diğerlerinin yan yan bakmaları yokmu ne keyifli bir bilseniz. Orada herkes arkadaş oluyor, insanlar birbirine yardım ediyor, bir dahaki sefere rastlaşınca selamlaşmak da ayrı bir keyif.

Orada olmaktan mutlu oluyorsunuz. Balığın kıt olduğu aylarda hiç tutamadan da eve dönüyorum fakat hava aldım spor yaptım tesellisi de var.
Sizlerle bir anımı paylaşmak isterim. Bir kaç yıl önce şubat ayında kız kardeşime gittim. Davutlar'da yazlık evleri var . Hafta sonu değişiklik olur dediler, gittik. Ama öyle soğuk bir gündü ki hem yağmur hem de ayaz içimizi titretti.
Kız kardeşim sen oltanı alda iskeleye git ayağımın altında dolaşma deyince,
_Tamam dedim iyice giyinip fırladım dışarıya.
İskelenin başına gittiğim zaman altı adamı gördüm.
Biri orada kaldı beşi benden tarafa doğru geldiler.
_ Biz bir saatten fazla uğraştık boşuna yorulma dediler.
_Evden beni kovdular geri dönersem döverler, deyince gülüp gittiler.
Sahilde kalan genç birisiydi o rüzgarlı havada çapara açmaya çalışıyordu. Selam verip oltamı hazırlamaya başladım.
_Abla dedi sesi soğuktan titreyerek çenesiyle işaret edip gidenleri gösterdi, bir saaten fazla uğraştılar hiç boşuna üşüme.
_Sen neden gitmiyorsun bak çenen titriyor dedim, güldü elindeki çaparayı açmaya çalışıyordu.
Kamışı açtım rapalayı klipse takıp fırlattım denize, haydi rast gele dedim.
İlkinde boş çektim. Bir daha attım makarayı daha birkaç sefer sardım ki zınk diye bir ağırlık, eyvah bir yeremi takıldı dememe kalmadan balık olduğunu anladım. Aman Allahım bu ne ağır şeydi kamışı yere koyup elimle toplamaya başladım misinayı. İskeleden aşağı baktım sevinçten, gururlandım.
Balığı çıkardım yukarı ama nereye koyacağımı bilemedim, genç adam hala çaparasıyla boğuşuyordu.
_Bak dedim birazda gururla, şişinerek eee kolaymı beş adam balık tutamamıştı ben gelir gelmez hemde ne balık kocaman bir levrek.
Genç adam imrenerek baktı gözler fal taşı gibi oldu.
_Ya abla beş adam ayrı ayrı uğraştı birşey tutamadılar sen ne ballıymışsın, dedi.Eeee misina yerde kaldı makaraya sarılması lazım. Fakat balığı yere koyamıyorum, yere koymayı akıl edemiyorum.Başım döndü bulunduğum yeri bile farkedemez oldum. Delikanlı ya dönüp,
_Şu misinayı makinaya sararmısın dedim.
_Sararım abla dedi çaparasını yere bırakıp sardı kamışı da elime verdi.
Teşekkür edip ayrıldım, ama neden öyle yaptım hala anlamış değilim.
Bir elimde kamış öteki elimde balık evin yolunu tuttum.
Balıkçı kulübesinde sundurmanın altına oturmuş adamlar karşıdan beni o halde görünce ayağa kalkıp bana bakıp gülümsediler.
Ben onların baktığını görünce daha çok heyecanlandım. Onlar tutamamışlardı ya, titreyen dizlerim gövdemi çekemez oldu.İnanmıyacaksınız ama öyle titredim ki felç olduğumu sandım. Sağ dizim her iki üç adımda bükülüyordu. Eve kendimi zor attım. Bahçe kapısından
_Baba diye seslendim.
_Efendim diyerek babacığım geldi, ona tuttuğum balığı sevinçle gösterdim.
Kız kardeşimle kocası da geldi.Kardeşim hemen,
_ Hıh parayla almış ben tuttum diyor.Ne çabuk, az evvel gittin ya sırf eve gelmek için balık almış, dedi.
_ Vallahi almadım ben tuttum, dedimse de o hala israrla,
_O zaman birisi verdi dedi. Arkadan bir erkek sesi,
_ O balığı kimse kimseye vermez yenge biz karşıdan gördük, dedi sitenin bekçisiymiş.
Ne havanın soğukluğu nede yağmur vardı ben uçmuştum. Eve dönene kadarda hiç üşümediğimi farkettim. Herkese tavsiye ederim en güzel terapi, doktorda ne işiniz var.Hem dinlenin, hem balık avlayın, hemde spor yapın bedava.
Balık avlayanlara rast gele.

2 yorum:

Bizim Evin Mutfağı-Aysel dedi ki...

Merhabalar;
Blogunuz hayırlı olsun. Resimler de çok güzel. Sevgiyle.

http://sicakpaylasimlar.blogspot.com/

Günlerin Getirdikleri dedi ki...

Bayan Aysel ; hanım
Yorumunuza teşekkür edrim.
Mutlu günler dilğiyle ...