22 Eylül 2008 Pazartesi

sokak sokak resimlerini çekmeye çalıştım.

Tören,asker,talebeler ve zeybeklerin resimlerini bloğuma koyarak bu gezimide ölümsüzleştirmek istedim.O yöreye ait birkaç çiçeğide ilave ederek bu sayfayıda böylece kapattım. Darısı diğer gezilere.

Çandarlı nın kurtuluş gününde efeler zeybek oynuyorlar.
Merasime katılan ,merasim bandosu .
Çandarlı'nın hükümet binası ve merasimi izleyen halk.
Merasime katılan talebeler ve gaziler.
Çandarlı kalesi.
Kalenin gece görüntüsü.Karşı kıyıdan çekildiği için biraz karanlık .

Yine Şükranla çıktığımız bir gezi sırasında sokaklardan biri.
Çandarlı'da daha önce görmediğim bir çiçek.İsmini maalesef öğrenemedim.
Bu da çok güzel bir sarmaşık
Begonfil'in katmerlisi.Hayran kaldm.Öyle zengin bir görüntüsü vardı ki.Ben hep yalın katlısını görmüştüm.

Bunada paşa bıyığı diyorlar.Bükçe bahçeler için değişik bir çiçek.
Bu çiçekde pek haşmetli ,çalı cinsinden fakat öyle görkemli açmış ki meğer her yıl aynı şakilde açar göz doldururmuş
Bandocular ve komutanları.

Kalenin soluna düşen bir sokak.
Evlaerin iki katlı olması,Çandarlı'yı çok özel yapmış.Şirinliğinin başlıca sebebi diyebilirim.

Merkez'in doğusuna bakan sahil şeridi.

Bu evler de merkezin batısına bakan kıyısında ,pansiyon olarak kiraya veriliyor.
Burasıda merkezde ,bir otel.
Çandarlıda gü doğumu.Hem balık avladık ,hemde resimledik güneşin doğuşunu.

Burası da sahilde dondurmacı ve o minicik hanım da arkadaşım.Eve dönün ce bu resmi yağlıboya olarak tuale aktardım.Bana göre güzel oldu.
Burası merkezin batısı ve pilajı.Sahil yolu ve çok dar uzun bir kumsalı var herkez bu kıyılardan denize giriyor.
Kalenin batı tarafı.
Herhangi bir sokak.
Merkezin doğu tarafında bir çayhanedeyiz oradan balıkçı motorlarını izleyip,çaylarımızı yudumladık.
Sokaklardan biri.

Merkezde,manavların tarafında osmanlıdan kalma bir çeşme.
Balıkçılar,sevketmek için buzlama yaparlarken.
Geniş ve temiz caddelerinden birisi daha.

Plajı


güzel ve temiz sokaklarından biri.


Çandar'lı bir elin üç parmağı gibi.Orta parmak gibi olan yer merkez tamamem yerleşmiş,fakat diğer yerler yeni yeni yerleşime açılmış.Bu görünen yer batı tarafındaki sahil oluyor.
Batı tarafında bir restoran ve balık sevisi de yapıyorlar.

21 Eylül 2008 Pazar

ÇANDARLI GEZİM

12 Eylül de arkadaşım Şükranın davetine dayanamayıp,Çandarlıdaki yazlık evine gittim.Gitmeye niyetlendiğim zaman iki gün kalır dönerim demiştim kendi kendime fakat o güzelliği ve arkadaşımın samimi davranışını ve beni memnun etmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettiğini görünce ,bir hafta kaldım ama aklımda orada kaldı.Çok güzel bir yer doğa harikası,insanları sıcak,tertemiz yolları bakımlı.Oldukçada ucuz buldum.Pansiyonlar ve ev kiraları çok uygun.Sebze ve meyvede kocaeli ,nden çok daha ucuz.Aklım kaldı derken,oradan ev tutup oturmayı bile düşünmedim değil.
Şükran beni gittiğimin üçüncü günü Dikiliye götürdü,Çandarlı ile Dikili nin arası otobüsle 20 dakika gibi kısa bir mesafe.Salı günü idi Dikilinin pazarı imiş.Pazarda epey dolaştık ben birşeyler aldım ve eve döndük,Ben Dikiliyi pek sevmedim.Bütün sahil boyunca sıra ile dikilmiş apartmanlar İzmir kordonboyu, nu hatırlattı.Doğal güzelliği bozulmuş ,tatil beldesi değil ,büyük şehirlerin verdiği o boğucu havayı solutuyordu.
Ertesi günü de Deniz köy diye bir yere götürdü,orayıda sevmedim.
Ben Çandarlı ya aşık olmuştum,artık gözüm hiçbir yeri görmezdi.
Çandarlı da kaldığım süre içinde balık tutmayada gittik.
Ben ,çapari ,normal kurşunlu yemli takım ve yeldirme kullandığımdan,oradaki avlanma şeklinin değişikliğini de öğrendim.
İlk gittiğimizde yem aldık,bize kurt ve sülünes yemi verdiler.Kurtla gece avcılığı çok verimli dediler.Bizde kurtlarımızı çıkarıp kestik iğnelere sıraladık,epey uğraşmamıza rağmen ,millet balık tutarken bizhavamızı aldık. kös kös malzemecinin yolunu tuttuk.Verdiğiniz yemler bir işe yaramadıdedim.Malzemecide ,niye diye sordu güldü .oltada takılı yemi görünce güldü. Nasıl kullanılması gerektiğini öğretti.
Takımları alıp evin yolunu tuttuk,bir hayli geç olmuştu.ertesigün tekrar balığa gittik.Sabah 6 tıda evden çıktık,bir hevesle takımlarımızı açıp,kurtlarımızı takıp ,oltaları fırlattık.Küçük küçük isparos dedikleri balıktan geldi.deniz kenarındaki çayhanede oturup ,resim çektik ve eve döndük.Akşam yemekten sonra tekrar gittik.biz oltalarımızı hazırlayıp denize atana kadar saat dokuz buçuğu buldu.İlk balığımı tuttum,adı kupes miş orada kupa diyorlar .Bir kilodan fazlaca bir avlanmadan sonra saat 2 de eve gittik.Kadınlı erkekli sabaha kadar avlanıyorlar.
Ertesi gün tekrar Çandarlıyı gezmek biraz da resim çekmek için gezmeye başladık,yorulunca tekrar sahile gidip çayhaneye oturduk.
Bir müddet sonra kocaman balıkçı motorları gelmeye başladı.O kadar çok avlanmışlardı ki ,buzlayıp sandıkladıktan sonra halka bedava kürekler dolusu balık verdiler.Poşeti olanlar hemen motorların yanına gidiyorlardı balıkçılarda onlara kürek dolusu balık veriyordu.O gün hamsi yakalamışlardı,ertesi günde sardalya ile geldiler ,aynı ikramı tekrarladılar.Meğerse herzaman aynı şekilde davranıyorlarmış.Yani cömert olduklarınıda gördüm.
Çok park var sık sık dinlenmek için oturacağınız yerleri bulabiliyorsunuz.Ağaçların arasında ayrıca çok büyük bir şehir parkıda var.Ayın onbeşi idi ,birden bir anonsla irkildim.Halka, Çandarlı nın kurtuluşunu kutlayacaklarını bildiriyorlardı.Bando sesi duyunca kameramı alıp koştum.Elli kişilik bir merasim bandosu vardı ,meydanda halk toplanmış,hazırlanan yerlere oturmuşlar kalabalık tan zorla geçip çekim yapabileceğim bir köşe buldum.Birden askerler gözüme çarptı o arada zeybek oynamaya başladı efeler.Hemen askerlerin yanına gittim hepsinin resimlerini çektim,o ara komutanları geldi ve onuda ekibi ile çektim. Adres aldım.Bir haftanın sonunda eve döndüm resimleri hemen tab ettirdim,zarfa koydum ,adres ararım adres yok.Her yeri tek tek aradım bulamadım.doksan resim elimde kaldı.Hemen Şükran'ı
arayıp ne yap yap adresi bul dedim.Belediyeye git öğren bakalım hangi kışladan gelmişler.Tamam dedi fakat araya pazar girdiği için daha adresi alamadım.İnşallah bulur..Aklıma internetten çandarlı belediyesine ulaşmak geldi.Ulaştım ve telefon numarasını alıp,telefon ettim.Telefona çıkan şahıstan kışlanın adresini öğrendim .O gün hemen postalayıp ,o yükyen kendimi kurtardım.Çünkü söz vermiştim ,sözümde de durmalıydım.Tekrar Çandar 'lıya gitmek umudunu taşıyarak sayfamı kapatıyorum.